ALABALIK AVI
Malum olduğu üzere 1 Nisan 2011 tarihi itibariyle "alabalık" avı için sezon açılmış olacak.O halde bu nadide balığın avcılığına dair kısa bir gözden geçirme yapmakta fayda var.
Doğal alabalık türlerinin tümü de zorlu rakiplerdir.Tam bir etçil olan türümüz gözlerinin kafa üzerindeki konumu sebebiyle çok geniş bir görme konisine sahiptir.DOLAYISIYLA SİZ ONU GÖRMEDEN ÇOK ÖNCE O SİZİ GÖRMÜŞ VE TEDBİR ALMIŞ OLACAKTIR.
Yine avcı balığımız olağanüstü bir DUYMA yetisi ile donatılmıştır.Su baındaki alçak sesle masum konuşmalar ve hatta aşka gelen avcının kendi kendine mırıldandığı bir şarkı dahi hedef için çok ciddi bir uyarıcıdır.
Öte yandan dostumuz muazzam bir koku alma yeteneğiyle de donatılmıştır.Tabiat halinde avcı ve av olan hayvanlar genellikle bir ya da iki güçlü yetiye sahiptirler.Söz gelimi yaban domuzları ve geyikler çok iyi koku aldıkları halde çok iyi göremezler.Yaban koyunları ve keçiler çok iyi gördükleri halde sese karşı nispeten daha zayıf tepkiler verirler.BU ÜÇ YETİNİN AYNI MÜKEMMELLİKLE BİR ARAYA GELDİĞİ ENDER CANLILARDAN BİRİSİDİR.ALABALIK.
Rakip bu kadar çetin olunca doğal olarak avı da o kadar zor olmaktadır.
Avcıyı müptela eden de bu zorluğun taa kendisi olsa gerektir.
Peki nasıl avlanmalıdır ?
Pek çok usta arkadaşımız belki daha fazla ve daha faydalı bilgiler ekleyerek konuyu tamamlayacaktır.Naçizane dileğim budur.Anrcak kısaca dikkat edilmesi gereken haller özetlenmelidir.
Alabalık avcısı mutlak suretle ve imkanlar ölçüsünde "kamufle" giyinmelidir.Kamuflaj her biri birer periskop olan iki dikkatli ve meraklı gözden avcıyı "nispeten" koruyacaktır.Ancak dikkat edilmesi gereken husus GİYİLECEK OLAN KAMUFLAJ GİYSİNİN ÇEVRE VE BİTKİ ÖRTÜSÜNE UYGUN RENKLERDE OLMASI ZARURETİDİR.Zira ortama aykırı olan her turlü rengi hedefimiz kolaylıkla ayırabilmekte ve tehdit olarak algılamaktıdır.Söz gelimi bir çam ormanı içerisindeki alabalık deresinde SAZ DESENLİ BİR KAMUFLAJLA AVLANMAK İLE HİÇ KAMUFLAJ GİYMEMEK ARASINDA DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDEN AZ FARK VARDIR.
Alabalık avında su içerisine mecbur olmadıkça girmemek en doğrusudur.Çeşitli yerlerde ve vesilelerle izlenen videolarda bu hatanın avcı tarafından sıklıkla yapıldığı üzülerek görülmektedir.SUDA YÜRÜMEK GÖRSEL VE İŞİTSEL OLARAK HEDEF BALIĞA AÇIKÇA YAPILMKIŞ BİR TEHDİT OLMAKLA AV VERİMİNİ OLAĞANÜSTÜ DÜŞÜRMEKTEDİR.Alabalık sizin sudan geçtiğiniz anda varlığınızı bilecek ve beslenmekten vaz geçerek daha ağır bir içgüdü sebebiyle "saklanmayâ"-"yaşama devam edebilmeye" odaklanacaktır.
En doğru haraket olta atılacak noktayı biraz uzaktan süzerek oraya dışardan yaklaşılabilecek en uygun güzergahı sabırla belirlemek.Bu güzergahtan sakınarak ve sessizce kerterize varmak ve mümkün olduğunca "nokta atışlar yaparak" alanı taramak ardından ancak ve sadece geliş yönü ve yolu kullanılarak dönmek ve aynı usulde bir sonraki kertediriz belirlemektir.İyi bir oltacı için bu hal üstelik daha da doyurucudur.
Ancak her halükarda sudan geçmek zarureti varsa mutlak suretle küçük bir gölentinin bitimi ile çağlak noktasının başlangıcı arasındaki sığ sırttan geçiş yapmak DAHA AZ SES VE GÖRÜNTÜ VERMEYE SEBEP OLACAKTIR.Bu hal göz ardı edilmemelidir.
Avlak mutlaka aşağıdan yukarıya doğru taranmalıdır.BU HAL ALABALIK AVCILIĞININ OLMAZ İSE OLMAZLARINDANDIR.ZİRA SUDAN GEÇİLDİĞİ TAKDİRDE SU SESİ AŞAĞIYA TAŞIYACAKTIR.YİNE HER TÜRLÜ HALDE SUDAN GEÇMEKLE ORTAYA ÇIKACAK PARTİKÜLLERDE SU TARAFINDAN AŞAĞIYA TAŞINACAKTIR.Bu hal içre ve bu saatten sonra aşağıda balık aramak tesadüfe talip olmak demektir.
Avlağın aşağıdan yukarıya taranması zarureti bir başka pratik zorunluluğun da tabii neticesidir.AŞAĞIYA DOĞRU AVLANAN AVCI OLTASINI AŞAĞIYA DOĞRU ATACAK VE KENDİSİNE DOĞRU SARACAKTIR.YANİ AVCI AKINTIYA KARŞI SAHTESİNİ ÇEKECEKTİR.OYSA AKINTIYA KARŞI DEĞİL VE FAKAT AKINTIYLA BİRLİKTE ÇEKİLEN SAHTE AVCI SAHTEDİR.AKINTIYA KARŞI ÇEKİLEN BİR SAHTEYE ÖZELLİKLE TROFE BOYDA BİR ALABALIĞIN ATLAMASI ÇOK UZAK BİR İHTİMALDİR.
Nereler arananacaktır ?
Bu soruya mümkün olduğunca her yer cevabı verilmelidir.Ancak;alabalıklar kendi olağanüstü kamuflajları ve üstün görme yetenekleri sebebiyle çok fazla gezmek ihtiyacı hissetmezler.Şu altın kuraldır.ALABALIKLAR GÖREREK AVLANIRLAR.ANCAK TÜM AVCILAR GİBİ KENDİLERİNİN GÖRÜLMEMESİ İÇİN DE AZAMİ DİKKAT GÖSTERİRLER.Bu halde onları derince ve nispeten dar yapıdaki ağır çağlakların içlerinde,önü büyük taşlarla "ağaç kökleri ve dalaları doğal alabalığın pek rağbet etmediği barınaklardır-gökalada ise tam tersi geçerlidir-beslenmiş gölentilerde ve bu taşların hemen ardındaki köpüklü derinlikte, biraz geriye inildiğinde gölentinin çağlak ile birleşme-çağlağın başlama-noktasının hemen önünde, yine suyun bir yamaca ve veya büyük bir taşa ya da devrik bir ağaca çarparak döndüğü viraj noktalarında,şelale diplerindeki geniş çanaklarda aramak gerekir.
Bu noktada gölenti ve veya ağır çağlak ya da viraj noktasının önce ve evvela avcıya yakın olan alt etekleri ve en son olarak üstteki derin çanak kısmı taranmalıdır.BÖYLELİKLE YUKARDAKİ BALIĞI ÜRKÜTMEDEN AŞAĞIDAKİNİ ALMAK MÜMKÜN OLACAKTIR.ANCAK ŞU BİLİNMELİDİR.ALT VE SİZE YAKIN ETEK KISMINDAN ALINACAK ALABALIK ORTA BOY VE DAHA KÜÇÜK İKEN YUKARI DİP ÇANAKTAN ALINACAK ALABALIK DAHA BÜYÜK VE ÇOĞUNLUKLA TROFE ALABALIKLAR ALINACAKTIR.
Hangi saatlerde aranmalıdır?
Alabalık avcılığı da tüm avcılığı da tüm avcılık kolları gibi zamana tabidir.Alabalıklar en çok ve en verimli avı sabahleyin güneş doğmazdan az evvelki alacakaranlık ile sabahın ilk 2-3 saatinde verirler.Aynı şekilde gün batımının hemen öncesi ve sonrası da verimli geçen bir zamandır.Ancak bu kesin bir kaide değildir.
Çok fazla kurcalanmayan ve sıklıkla ziyaret edilmeyen ve özellikle ETRAFINDA YERLEŞKE BULUNMAYAN AVLAKLARDA ALABALIK GÜNÜN HER SAATİNDE AV VERİR.Etrafında ve yakınında karayolu ve yerleşke bulunan avlaklarda verilmi avlanmak için İNSAN UNSURUNU GÖZ ÖNÜNE ALMAK VE BUNA GÖRE AV SAATİNİ BELİRLEMEK GEREKİR.OLAĞANÜSTÜ ZEKİ OLAN ALABALIK BU GİBİ AVLAKLARDA İNSAN YOĞUNLUĞUNUN OLDUĞU SAATLERDE AVLANMAZ.SÖZ GELİMİ KÖYLERE ÇOK YAKIN AVLAKLARDA SABAHLEYİN HAYVAN SÜRÜLERİNİN BİRLEŞTİRİLMESİ,DAĞITILMASI,SULANMASI,TRAKTÖRLERİN ŞEHRE VE VEYA TARLALARA HARAKET ETMESİ SEBEBİYLE SANILDIĞININ VE DÜŞÜNÜLDÜĞÜNÜN AKSİNE GÜNÜN İLK ERKEN SAATLERİ DEĞİL,İNSAN HARAKETİNİN AZALDIĞI ÖĞLEN VE ÖĞLENÜSTÜ SAATLERİ DAHA VERİMLİDİR.
Görüleceği üzere alabalık avcısı ezber bozmalı adeta çalışmalı her şeyden önce ve en fazla düşünmelidir.
ALABALIK AVCILIĞIDA KULLANILACAK YEMLER
Yapay yemler
a) Fly (Sinek)
b) At - çek
c) Şeffaf şamandıralı sinek olta
a) Fly (Yapay sinek)
Bu ekol İngiltere, Amerika ve diğer Ülkelerde yaygın olarak yapılan bir av türüdür. Bu yöntemi öğreten okullar bulunmaktadır. Ülkemizde de bu ekolle avlanan ustalar bulunmaktadır.
b) At ve Çek (Spinner)
Alabalık avcılığında Amatörler arasında en yaygın avlanma şekli at çek tabir edilen sistemdir. Bu sistemde kullanılan yemler, Rapala, döner kaşıklar (Mepps), yapay böcek, sinek ve silikon türü yemlerdir.
c) ŞEFFAF ŞAMANDIRALI SİNEK OLTA
Şeffaf şamandıra içi su doldurulabilen bir şamandıra türüdür, burada amaç çok hafif olan sineğin ileriye atılmasını sağlamaktır. Sinekler tek tek bağlanabildiği gibi çapari şeklinde de bağlamak mümkündür.
SAZAN BALIĞI AVLANMA TEKNİKLERİ
AVLANMA ŞEKİLLERİ :
Her ne kadar Sazan avcılığı basit gibi gözükse de, skor yapacak balıkları avlamak oldukça maharet ister. Yem hazırlama sürecini de göz önünde bulunduracak olursak, Sazan avcılığını evden başlayan bir süreç olarak düşünebiliriz.
Sazan avı için en uygun takım 3.20m teleskopik kamış ve 1:3 turlu bir makara ile 0.35mm ana misina, orta veya kücük boy bir fırdöndü, 0.30mm beden ve kullanılacak yeme göre 2-6 Nr. iğneden oluşur. Yemin ağırlığına bağlı olarak uzak mesafelere atışı sağlayacak bir
hareketli iskandil de zaman zaman kullanılabilir.
Sazan avcılığında eğer yakın mesafelerde veya suda eriyebilir yemlerle avlanılacaksa, iskandil kullanmaya gerek yoktur. Bu durumda ya yakın mesafeye olta indirilir, ya da yemin ağırlığından faydalanılır. Suda eriyebilen yemler eğer özel bir taktik kullanılmazsa, iskandil yardımı ile uzağa atış sırasında bozulabilir.
Sazan balığı tüm balıklar göze alınacak olursa yükü ve malzemesi en çok olan balıktır. Sazan avına gidecek olan Olta Balıkçısı aşağıdaki malzemeleri yanına alması iyi olur;
a) 0.35 - 0.40 misina
b) Değişik boy ve ağırlıkta hassas gezer şamandıra (Tercihen fosfor takılabilecek türlerde olanlar)
c) Fırdöndü ve klipsler
d) Değişik ağırlıkta gezer ve sıkıştırma kurşunlar
e) Kaliteli iğneler değişik boylarda uzun pala
f) Stoper (su derinliğinin ayarlanması için gereklidir)
g) Fosforlar (Gece avcılığı için)
h) Hamurlu yem atmada kullanılan ağırlıklı yay (Yedekleri olmalıdır)
i) Dip oltası atacak olanlar için zil, misinayı bağlamak için sopa.
j) Kamış (Sopa)
k) Makine
l) Yemler
m) Fener (Yedek Pilleri)
n) Gaz lambası
o) Uyku tulumu ve çadır (gece kalınacaksa)
Sazan balığının 2 tür avlama şekli vardır.
a) Dip oltası ile
b) Şamandıralı oltalar ile
a) Dip oltası : Bu avlanma şekli eğer 4 oltanın üzerine çıkarsa amatör balıkçılık sayılamaz.
" Bir amatör balıkçı en fazla 4 olta takımı ile avlanabilir. Olta başına iğne sayısı 3 adedi geçemez. Ancak, alabalık avında iki olta takımından daha fazla olta takımı kullanılamaz ve her olta takımında iki iğne bulunabilir. "
Şamandıra yem ve kıstırmaların ağırlığını taşıyamaz durumda ve suya tam olarak batmış haldedir. Son kıstırmadan sonra kısa bir beden parcası ile yem dibe yatmış durumdadır. Balığın yemi kapıp, yem ve iskandili dipten kesmesi sonucu üzerindeki yük azalan şamandıra yüzer hale geçer ve balıkçı tarafından görülür. Bu yöntem için, su derinliğinin tam olarak bilinmesi gerekir. Yem ve balık ilişkisinin tüm detaylarını fark edebilmek için kıstırma ağırlıklarının iyi ayarlanmış ve şamandıranın en üst noktasının, derinlik iyi hesaplanarak, yüzeyden ancak 1-2cm. kadar batık olması gerekmektedir. Bu da ancak hareketli şamandıra ile yapılabilir.
Hamurlu Dip Oltası : Piyasada bulunabilen ağırlıkla yay alınır. İğneler ve fırdöndü bağlanır. Hamur bu yay içine sıkılarak doldurulur, iğneler mısır veya üzüm takılarak bu hamura yapışması sağlanır ve suya atılır. kıyıdaki kazığa bağlanır ve zil takılır.
Boili (Pişirilmiş hamur topları) Dip Oltası : Bu olta türü ülkemizde uygulanmağa yeni başlayan bir av türüdür. Tek sorun Avrupa da kilo ile satılan yemlerini sizin yapmanızdır. Ancak bu avlanma şeklinde avlanılacak bölgenin çok iyi yemlenmesi gerekmektedir.
b) Şamandıralı sistem: Bu yöntemde şamandıra yüzdürücü bir unsur olarak kullanılır, yani yem ve kıstırmaların ağırlıkları şamandırayı batırmaya yeterli değildir. Ancak yem balık tarafından kapıldığında şamandıra batar.
Bu yöntemde, balığın yemleneceği derinlik tesbit edilip, ona göre bir beden uzunluğu bırakmak gerekir. Beden uzunluğunun kamıştan uzun olması durumunda ve/veya fırlatma sırasında zorlukları önleme acısından, her iki yöntemde de hareketli şamandıra kullanmakta fayda vardır.
Bu sistemde amaç balığın yakalanıp yakalanmadığını görmek için kullanılan dikkat çekici renklere sahip şamandıralardır. Yapımı çok basittir. Elle ve kamışla atılması kolay ve kullanışlıdır. Misinanızı yere sağmadığınız için dolaşmaz balığı kıyıya çekmekte çok kolay olur.
Makinede sarılı 0.35 iyi bir misinaya önce stoper takılır bu suyun derinliğini ayarlamak için en iyi yöntemdir ve atış sırasında size büyük kolaylık sağlar. Stoperden sonra gezer şamandıra ve hemen arkasına gezer kurşun ve fırdöndü takılır. 40 - 50 cm lik ucuna iğne takılı iğne fırdöndüye bağlanır. Suya atılan olta şamandıra ile birlikte suya dalıyorsa su derin demektir bu durumda stoper yukarıya doğru çekilir ta ki şamandıra suda diklemesine durana kadar ayarlama devam eder ucuna mısır, üzüm, hamur, solucan takılır. Burada dikkat edilecek en önemli husus yemin balık önce koku ile çağırılıp daha sonra da görülmesinin sağlanmasıdır. Dibin yosunlu veya bitkili olması yemin görülmesini etkiler.
SAZAN İÇİN KULLANILABİLECEK YEMLER:
Sazan Balıkları bulundukları bölgeye, iklime, bitki örtüsüne vb. bir çok duruma göre farklı türlerde besinleri tercih ederler. Bu yüzden ava giderken yanınızda 2 – 3 çeşit farklı türden yem bulundurmanız yararlı olacaktır.
Ekmek:
Ekmek olduğu gibi kullanılabildiği gibi (Kabuk kısmı), bütün bir ekmek evde hafif şekerli suya ıslanıp, iyice yumuşadıktan sonra, bir tülbentten suyu sıkılıp hamur haline getirilerek de kullanılabilir. Genelde kolay elde edilebilen bir yem olması bakımından belirtilmiştir. Dezavantajı; küçük balıklar tarafından kolayca didiklenmesidir, ancak yemleme için kullanılabilir.
Uzun süreli yemlemeler (1 hafta gibi) yapılabilecekse, en uygun yemdir denebilir. Kanımca büyük balık yakalayabilme yüzdesi hiç bir zaman %10 oranını geçemez.
Dane:
Bakla, bezelye, mısır, keten tohumu ve nohut gibi daneler iğne geçecek, ancak yem dağılmayacak kıvama kadar kaynatılıp soğuk suda bekletildikten sonra kullanılır. Bu tür yem kullanımında en önemli unsur yoğun ve düzenli yemlemedir. Yaygın yemleme için kendi imalatınız bir sapandan yararlanabilirsiniz. Sapan vasıtası ile yemleri uzak mesafelere, dolayısı ile oltanızın olduğu bölgeye kadar yayabilirsiniz.
Kurtçuklar; Solucan ve Diğer Böcekler:
Sazan balığının menüsünde her zaman (öz:İlkbaharda) bu tür yemlere yer vardır. Ancak bu tür yemlerin sunumundaki zorluk, yani bir oltanın ucunda bir solucan veya çekirge ve etrafında koca bir göl olarak düşünecek olursak, bu yeme istediğimiz gibi bir sazanın rastlama olasılığı çok düşüktür. Ancak küçük boy sazanların avlanmasında iyi bir yöntemdir.
Hamur Yemler :
Hamur yemler sazan avcılığında en önemli yemlerden birisidir. Sazanın tercihine göre çeşitli içeriklerde evde yada avlakta hazırlamak mümkündür. Günümüzde toz halinde karışımlarıda satılmakta olup direk su ile karıştırılarak kullanıma hazır hale gelmektedir. Hazır olanlara nazaran içeriğini kendimizin belirleyeceği kendi hazırlayacağımız hamurlar ile daha iyi verim almak mümkün olacaktır.
Sazan balığı için kullanılan başlıca yemler şunlardır. Solucan, hamur, haşlanmış mısır, düdük makarna (Az haşlanmış), mısır unu, un, şeker, vanilya ve diğer kokular, peynir suyu, balık unu, ayçicek yağı, ayçiçeği küspesi, mısır küspesi, kuru üzüm, civciv yemi, yumurta, soya unu, kedi köpek maması gibi. Burada amaç yemlere koku ve tat vermekten ibarettir.
Bu malzemelerden değişik yem tertipleri üretmek mümkündür.
1- Mısır unu, un, şeker, vanilya toz halde karıştırılarak kuru halde av bölgesine götürülür orada gölden alınan su ile karıştırılır bu karışım hiçbir zaman cıvık halde olmamalıdır ama çok kuru da olmamalıdır elle sıkıldığında dağılmayacak şekilde kalmalıdır. Daha sonra av bölgesi bu karışımdan elle atılabilecek büyüklükte toplar yapılarak o bölge yemlenir. Bir süre sonra oltalar yemlenen gölgeye atılır.
2- Aynı malzemeler ek olarak peynir suyu, 5-6 adet yumurta ve ayçiçek yağı katılarak hazırlanır ve aynı yemleme yapılır. Oltaya bu hamurdan parçalar takılır ve avlama yapılır.
3- Tane mısır 1 gece suda bekletilir. Ertesi gün dağılmayacak şekilde kaynatılır. Suyu süzüldükten sonra ılık vaziyette iken içine toz şeker ve vanilya katılır ve karıştırılır. Av bölgesi bu mısır taneleri ile yemlenir. Oltaya da mısır taneleri takılarak avlanılır.
4- Buğday taneleri de aynı yöntemle haşlanır süzülür şeker ve vanilya katılarak karıştırılır ve av bölgesi yemlenir. Oltaya ise mısır tanesi takılarak avlanılır.
5- Mısır unu, balık unu ve soya unu toz halde av bölgesine götürülür burada yağ ve yumurta katılarak hamur hale getirilir. Yemleme yapılır ve oltaya takılarak avlama yapılır.
6- Hazır halde satılan haşlanmış mısır ve dondurulmuş mısır da aynen kullanılabilir. Bunun yanında kuru üzüm (izmir üzümü) ile de avlama yapılır.
7- Solucan, kurt ile avlanmak ta mümkündür.
8- Avrupa da kullanılan diğer bir yem ise BOİLİ yani renkli ve çeşitli koku ihtiva eden değişik büyüklükte toplar ile avlanmak mümkündür. Ancak bu yemlerin oltaları farklı bir sistem ile yapılır. Yemini bulmak ise ayrı bir sorundur ama ben size yapımını ve uygulamasını anlatacağım. Un, soya unu, gıda boyası (Sarı, Turuncu, Kırmızı) yumurta ve kokular (Bal, turunçgiller, Kakao, vanilya) bu kokuları sıvı ve oldukça yoğun halde bulabilirsiniz.
İlk aşama şöyledir, toz haldeki malzeme önce iyice karıştırılır. Gıda boyası çok kuvvetli olduğu için az miktarda katılır, sıvı haldeki koku ilave edilir üzerine yumurta kırılır ve iyice karıştırılır çok cıvık olmamalıdır. Buradan koparılacak küçük parçalar misket büyüklüğünde veya daha küçük boylarda yuvarlanır. Bir kağıt üzerine yayılır. Yeteri kadar yapılan bu toplar ocakta kaynayan su içine bırakılır. 2-3 dakika haşlanmaları sağlanır. Bir süzgeç yardımı ile su içinden alınır ve havadar bir yerde kurumaya bırakılır.
Kuruyan bu toplar kokularını kaybetmemesi için kapalı kutular içinde muhafaza edilmelidir. Bu toplar ince matkap ucu ile delinir bir tığ yardımı ile hair rig denen bölüme takılır. İğne görüldüğü gibi açıkta kalır. Ancak istenirse iğneye mısır tanesi de takılabilir.
9- Mısır unu, şeker, karıştırılır bu karışıma su ilave edilir. Elde edilen hamur kek kıvamında olmalıdır. Tepsiye dökülür ve fırında pişirilir. Pişirilen bu ekmekten uygun büyüklükte parçalar kesilir ve oltaya takılır ve avlanılır.
10- Düdük makarna çok yumuşamasına müsaade edilmeden haşlanır. Süzülür ve çeşmenin altında soğuk su ile kendine getirilir ve oltaya takılarak avlanılır.
EVDE HAZIRLANAN HAMUR YEMLER
TARİF 1 :
Malzemeler:
-300 gr su
-200 gr mısır unu
-100 gr buğday unu
-2 çorba kaşığı sıvı yağ
-1 çorba kaşığı şeker
-1 çay kaşığı tuz
Hazırlanışı:
-3oo gr su orta büyüklükteki çukur bir tencereye konarak kaynatmaya başlanır.
-Kaynamaya başlayan suya şeker ve tuz ilave edilerek iyice eritilir.
-iyice kaynayan suya yavaş yavaş mısır unu ve bugday unu ilave edilerek karıştırılır. Bu aşamada ocağın ateşini biraz kısmak gerekir.
-iyice lapa haline gelmeden sıvı yağ ilave edilir.
-Suyunu tamamen çekene kadar kısık ateşte karıştırılarak kıvamın tutması beklenir.
-Lapa haldeyken ekmek tahtasının üzerine karışım dökülerek bir parmak kalınlığında kalacak şekilde yayılır.
-lapa (buradaki adıyla Mamaliga) 15-20 dakika soğumaya bırakılır.
Kullanımı ve oltaya takılması:
-İğnelerinizin büyüklüğüne göre bir çay kaşığı yada bir tatlı kaşığı kadar kopartılarak iğne tamamen sarılır. Kızılcık meyvesi formunda.
-Yağ ve şeker nedeniyle yapışkan bir karışım olduğu için kamışımızı yada kasnak oltamızı ne kadar güçlü savurursak savuralım yem dağılmadan suya ulaşır.
-suda uzun süre beklediğinde bile yemin dağılmadığını göreceksiniz.
-Bu bölgede karışıma katmak için küçük şişelerde aromatik kokular hazır olarak satılıyor. Ancak ben daha farklı bir aroma kullanıyorum;
Karışıma koyduğum suyu temiz içme suyu değil bir kaç gün önce bir tencere içinde 3-4 kez haşlayıp soğumaya bıraktığım kuru mısır tanelerinin içinde beklediği sudan kullanıyorum. Haşlanmış ve kavanoz içinde beklemiş mısır tanelerini balık avladığım bölgeye avlanma başında serpiyorum. hatta bazen mamaliga bittiğinde bu haşlanmış ve bekletilmiş mısır tanelerinden oltaya takıyorum .Umarım denediğinizde faydasını görürsünüz.
Herkese bereketli avlar.
TARİF 2 :
1 su bardagı bugday unu
1 su bardagı civciv yemi
1/2 su bardagı ayçekirdek küspesi
2 yumurta
1 paket vanilya
bir çay bardagı pudra şekeri
varsa yogurt veya peynir suyu
TARİF 3: (YEMLEME İÇİN KULLANIN)
Mısır unu 3 kg.
Soya unu 2 kg.
Buğday unu 1 kg.
Buğday nişastası 1 çay bardağı
Süt tozu 1 su bardağı
Süt şekeri (laktoz) 2 su bardağı
Şeker veya glikoz 1 kg.
Kuş darısı (haşlanmış) 2 su bardağı
Mısır (haşlanmış) 5 su bardağı
Yumurta 4 adet
Vanilya esansı 40 - 50 damla
Bu terkibin kuru bölümünü evde hazırlayıp gidebileceğiniz gibi göl kenarında da hazırlayabilirsiniz. Kuru karışım ile kuş darısını, mısırı, vanilya esansını ve yumurtayı karıştırın. Göl suyunu azar azar katarak bulamaç olmayacak şekilde yoğurun ve küçük bir top yaparak suda deneyin. 2-3 dakikada dağılmıyorsa kıvamı uygundur. Bu karışımdan önce 5-10 adet hazırla***** avlanacağınız bölgeyi yemleyin. Geriye kalan malzemenin üstünü ıslak bezle örterek nemini kaybetmemesini sağlayın.her yarım saatte bir veya daha fazla olabilir, bu karışımdan toplar yaparak yemlemeye devam edin. Oltanızın ucuna ise sadece haşlanmış mısır ve canlı sinek larvasını baş kısmından takın.
TARİF 4 : (YEMLEME İÇİN KULLANIN)
Mısır unu 3 kg.
Soya unu 2 kg.
Buğday unu 1 kg.
Şeker veya bal 1 kg. (bal 1 su bardağı)
Bulgur (su ile şişirilmiş) 150 gr.
Mısır ( haşlanmış) 2 su bardağı
Yumurta 4 adet
Sinek larvası (haşlanmış) 1 su bardağı
Oltanıza ise bir adet mısır ve üzerine bir adet canlı sinek larvasını baş kısmından takın.
TARİF 5 : (YEMLEME İÇİN KULLANIN)
Mısır unu 3 kg.
Şeker 1 kg.
Bulgur (su ile şişirilmiş) 150 gr.
Kenevir ve kuş darısı (haşlanmış) 3 su bardağı
Nohut (haşlanmış) 2 su bardağı
Yumurta 4 adet
Sinek larvası (haşlanmış) 1 su bardağı
Oltanıza ise bir adet mısır ve üzerine bir adet canlı sinek larvasını baş kısmından takın.
TARİF 6 : (YEMLEME İÇİN KULLANIN)
Mısır unu 3 kg.
Soya unu 2 kg.
Şeker 1 kg.
Kepek 2 su bardağı
Süt şekeri (laktoz) 1 su bardağı
Kuş darısı (haşlanmış) 1 su bardağı
Mısır (haşlanmış) 2 su bardağı
Yumurta 4 adet
Oltanıza ise bir adet mısır ve üzerine bir adet canlı sinek larvasını baş kısmından takın.
TARİF 7: (YEMLEME İÇİN KULLANIN)
Mısır unu 3 kg.
Buğday unu 1 kg.
Kazein (peynir özü) 1/2 kg.
Mısır (haşlanmış) 2 su bardağı
Yumurta 4 adet
Oltanıza ise iki adet mısır takın.
TARİF 8: (YEMLEME İÇİN KULLANIN)
Mısır unu 3 kg.
Buğday unu 1 kg.
Peynir mayası 20-25 damla.
Süt tozu 1 su bardağı
Yumurta 4 adet
Oltanıza ise bir adet mısır ve üzerine bir adet canlı sinek larvasını baş kısmından takın.
TARİF 9: (YEMLEME İÇİN KULLANIN)
Mısır unu 3 kg.
İrmik 1/2 kg.
Buğday unu 1 kg.
Şeker veya bal 1 kg. (bal 1 su bardağı)
Süt tozu 1 su bardağı
Yumurta 4 adet
Mısır (haşlanmış) 2 su bardağı
Bu karışıma eklenen irmiğin şişmesi için yarım saat kadar beklenmelidir.
Oltanıza ise bir adet mısır ve üzerine bir adet canlı sinek larvasını baş kısmından takın.
TARİF 10: (YEMLEME İÇİN KULLANIN)
İrmik 1/2 kg.
Şeker 1/2 çay bardağı
Bu iki madde su ile azar azar karıştırılarak macun kıvamına getirilir. Oltanın ucuna bir kürdan yardımı ile top olacak şekilde sarılır ve bir adette mısır takılır.
TARİF 11: (YEMLEME İÇİN KULLANIN)
Mısır unu 3 kg.
Kuru ve ezilmiş kedi maması 250 gr.
Buğday unu 1 kg.
Yumurta 4 adet
Mısır (haşlanmış) 2 su bardağı
Oltanıza ise bir adet mısır ve bir adet solucan takın. Solucanın arka bölümüne küçük bir Enjektörle hava verirseniz solucanın su içinde daha dik durmasını sağlarsınız.
TARİF 12:
Düdük makarnadan bir avuç kadar alınır. İçine taze ekmek içi doldurulur. Daha sonra içinde ılık su bulunan bir kap içine konur. Çok yumuşamasına izin verilmeden oltaya takılarak kullanılır.
BOİLİ YEMLER VE HAİR RİG OLTA
Biraz da olta iğneleri hakkında bilgi vermek istiyorum. Bizim bildiğimiz olta iğneleri haricinde Avrupa' da çok kullanılan " HAIR RIG " oltadan bahsedeceğim. Bu olta çeşidi bizimde uygulayabileceğimiz bir olta olacaktır. Misinaya normal olarak bağladığımız olta iğnesinin yaklaşık olarak 30 cm. kadar ucuna fırdöndü bağlanır. Olta iğnesine yakın bir bölgeye olta düğümü ile yeşil renk ibrişim bağlanır. Bu bağlama şeklimiz aşağı yukarı ayarlama yapabilmek için gereklidir. İbrişimin diğer ucu ise kasa bağı yapılır. İğneye bağlanan ibrişimi buraya sabitlemek için ise elektronik malzeme satıcılarından temin edebileceğiniz Makaron kullanacağız. Bunu bulamayanlar ise siyah renkli kablo izalasyonu da kullanabilir. Makaronun kullanılmasının özelliği, izerine ısı uygulandığında daralma özelliğinin olmasıdır. Makarondan iğneye küçük bir parça geçirilir, makaron iğnede takılı iken içine bir tığ geçirilir ve çakmak ile ısı uygulanır, bu makaronun daralmasını sağlar. Daha sonra kasa bağı yaptığımız uç tığa geçirilerek çekilir. Hair Rig olta iğnemiz kullanılmaya hazırdır.
Bu olta nasıl kullanılır?
Tığa geçirilen üç adet haşlanmış mısır kasa bağı yaptığımız ibrişim ucu tığ ile ilmek atılır gibi tutularak ibrişime aktarılır. Mısırların suda dik durmasını sağlamak içinde strafor bir boncuk takılır. İğneye hiçbir şey takmasanız da olur ancak isterseniz bir mısır takabilirsiniz. Sazan balığı genel olarak ağzına aldığı yemin yumuşak olduğunu anlarsa yutmaya çalışır, sertse geriye atar.
Şimdi bu olta için yem yapalım.
TARİF 1:
2 adet yumurta, 6 paket vanilya veya vanilya esansı, 1 çay bardağı pudra şekeri ve gıda boyası (sarı, kırmızı veya kavuniçi renklerden biri) katılarak boyanın karışması için çırpılır. İnce elekten geçirilmiş buğday unu karıştırılır. Kıvamı annelerimizin dediği gibi kulak memesi kıvamından biraz daha sert olmak üzere yoğrulur. Bu karışımdan parçalar koparılarak uzun şeritler yapılır. Bu şeritlerden yuvarlatıldığında 10 mm. olacak şekilde toplar yapılır. Bu toplardan 15-20 adedi kaynayan su içine atılır. 1-2 dakika sonra süzgeç yardımı ile sudan çıkarılır. Bir tepsi içine buğday nişastası serpilir (yapışmayı önlemek için) çıkarılan bu toplar tepsi içinde kuruması için bırakılır. Su daima kaynar durumda olmalıdır. İşleme diğer toplar içinde devam edilir. Tamamının haşlandıktan sonraki tepsi içinde kurutma işlemi bitince toplar ortalarından tığ yardımı ile delinir. Delinen toplar ağzı kapalı naylon torbalar içinde saklanır. Av esnasında Hair Rig oltaya mısırları taktığımız gibi takılır ve sabitlenir. Ancak bu sistem bırakma oltalar için kullanılır. Şamandıralı takımlarda kullanılmaz.
TARİF 2:
Süt şekeri 250 gr.
Süt tozu 250 gr.
Soya unu 200gr. Yumurta 6 adet
Vanilya 8 paket (veya vanilya esansı)
Gıda boyası renklendirmeye yeter miktarda
Hamurun kıvamına göre soya unu miktarı artırılabilir. Kıvam ve pişirme uygulaması, TARİF 1 deki gibidir.
HAŞLANMIŞ MISIR YAPIMI:
Taze mısırları koçanlarından temizlenir. Bir gün kadar suda bekletildikten sonra bol şekerli (veya glikozlu) ve vanilya esanslı suda haşlanır ancak fazla haşlanıp dağılmamalıdır. Mısırlar sudan alınıp cam kavanozlara üst kısmında bir parça yer bırakılarak doldurulur. Kavanozdaki mısırların üzerine bir paket vanilya serpilir ve bununda üzerine kaynatmada kullanılan su ilave edilir. Bu kavanozları buzdolabında uzun süre saklayabilirsiniz. Piyasadan alacağınız hazır mısırdan hem ucuz hem de daha iyi olacaktır.
YEMLEME:
Bu işlem için en uygun materyal bayat ekmek ve haşlanmış tahıldır. Ufalanmış bayat ekmek yâda tahıl çamurla karıştırılıp avuç içine sığacak büyüklükte toplar yapılır. Bunlar güneş altında 2-3 saat kadar kurutulur. Daha sonra bu materyal avlanacak mıntıkaya atılır. Balığın oltaya vurmasına göre yarım saatte bir yada saat başı 1 top atılarak balıkların o bölgede toplanması sağlanır
Avlanmanız bitti artık gidiyorsunuz elinizde yem kaldı sakın geri götürmeyin. Kalan bütün yemlerinizi size balıklarını sunan o göle veya gölete serpin. Daha sonra geldiğinizde veriminizin daha çok olduğunu göreceksiniz. Hiçbir zaman unutmayın sirkülerde belirtilen adetlerin üzerinde balık tutmaya çalışmayın, boyları küçük olanları zarar vermeden oltadan çıkarıp suya geri iade edin. Balıkları fırlatarak suya atmayın elinizle suya yavaşça bırakın.
Felsefeniz şu olmalıdır. Bir balık soyunun devamı için en az bir kere döl vermelidir.
Avlanma bölgenizi kontrol edin doğanın yok edemeyeceği artıklarınızı toplayın ve ilk çöp variline atın.
(ALINTI ve DERLEMEDİR) (EMEĞİ GEÇEN TÜM AMATÖR BALIKÇILARA TEŞEKKÜRLER)
Boili için malzemeler ve tarifi
400 gr irmik
200 gr soya unu
200 gr mısır unu
200 gr süt tozu
8 ve ya 9 yumurta
1 çay bardağı zeytin yağı
1 çay bardağı likit glikoz
4ml konsantre vanilya aroması
1 çay kaşığı kırmızı gıda boyası
1 çay bardağı süt
İlk gruptaki unları bir kapta karıştırdıktan sonra ayrı bir kapta yumurta boya Glikoz ve aromayı çırpıyoruz..sonra sıvı karışımdan diğerine azar azar dökerek yoğuruyoruz yoğururken zeytin yağı ve sütü ekliyoruz eğer fazla koyu bir kıvam olursa 9. yumurtayı kırıyoruz..sonra hamurumuza şekil verip (küçük misket şeklinde taneler) fokur fokur kaynayan suya atıp 3 dakika kaynatıyoruz kaynar sudan aldıktan sonra soğuk su dolu bir kaba attıyoruz sonra burdan süzgeçle alıp en az 1 en çok 3 gün havadar biryerde bekletip dinlendiriyoruz..